Yarın pisco günü. Rudy’nin söylediğine göre yarın havuzu pisco ile dolduracaklarmış ve çeşmenin etrafındaki aslanların ağzından pisco fışkıracakmış, ayrıca bardağı havuza daldırıp pisco içilebiliyormuş. Katedralin solunda bulunan saraydaki içerdekilerin dışardakileri görebildiği ancak dışardakilerin içeriyi göremediği balkon pencereleri de ilgi çekici.
Meydanın diğer köşesinde, katedralin tam karşısında eskiden bir Pizarro heykeli bulunuyormuş ancak gerek yerel halkı katleden Pizarro heykeli Peru’lular tarafından baştacı edilmek istenmediğinden gerekse atın popo kısmının direkt katedrale bakıyor olmasından ötürü heykel kaldırılıp yerine yanarlı dönerli fıskiyeler yerleştirilmiş.
Meydanın biraz ilerisindeki Posta Binası da ilgi çekici binalardan.
Merkezden sonraki durağımız Miraflores bölgesinin deniz kıyısınaki Playa Verde üzerine kurulmuş olan üstü açık alışveriş merkezi LarcoMar. Burada oturup kahvenizi yudumlayarak Pasifik okyanusunu seyretmek mümkün. Üzerinizden geçen paraglidingçiler ise ilginç bir manzara oluşturuyor.
Yemeğin ardından tekrar Playa Verde’ye dönüp gün batımını izledik. Kayalıkların üzerinden buz gibi suya atlayan ardından da koşa koşa yukarı tırmanıp biraz para toplamaya çalışan adam hem ilginç hem de hüzün verici idi.
Bugün aynı zamanda Martin’in doğumgünüymüş ve akşam ailecek yemeğe gidilecekmiş. Elbette biz de davetliymişiz. Hava karardığında uzun otobüs yolculuğunun etkisi kendini göstermeye başladından akşamki eğlence öncesinde biraz dinlenmek üzere eve döndük. Evde Lisette’nin babası ile sohbet ederken birden bir telefon çaldı ve adamcağız apar topar evi terketti. Birkaç saat sonra öğrendik ki Lisette’nin 2 haftadır hastanede yatan büyük babası vefat etmişti.
Doğrusunu söylemek gerekirse evde çok fazla matem havası yaşanmadı. Rudy “hadi gidiyoruz” dediğinde ise “nereye” diye sormaktan kendimizi alamadık. Biz heralde doğumgünü partisi iptal olmuştur diye düşünmüştük. Diğer taraftan eğer kiliseye gideceksek durum bizim için birazcık ters düşmekteydi. Artık Martin için mi bizim için mi anlamadık ama Lisette’nin babası cenaze işlemleri için uğraşırken ailenin kalan kısmı doğumgününü kutladık. Kült filmlerdeki gibi bir ortam oluştu adeta. Pizzalı sangrialı kutlamanın ardından bir gün daha geride kaldı…